TMMOB Çevre Mühendisleri Odası
TMMOB
Çevre Mühendisleri Odası
MARMARA DENİZİ`NİN ÇIĞLIĞI PANELİNİ GERÇEKLEŞTİRDİK.

 

18 Haziran 2021 Cuma günü BAOB Ortak Toplantı Salonu`nda Şubemiz ile TMMOB Makine Mühendisleri Odası, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası, TMMOB Kimya Mühendisleri Odası Bursa Şubeleri, BUMİAD ve Bursa Unesco Derneği tarafından koordine edilen "MARMARA DENİZİNİN ÇIĞLIĞI" başlıklı panelimizi gerçekleştirdik.

Söz konusu panele Prof. Dr. Şükrü Turan BEŞİKTEPE (DEÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü, Deniz Fiziği), Prof. Dr. Yeşim BÜYÜKATEŞ (ÇOMÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi, Deniz Bilimci), Prof. Dr. N. Kamil SALİHOĞLU (Bursa Uludağ Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Çevre Mühendisliği Bölümü), Dr. Ayşe GAZİHAN (AG Marine Solutions, Deniz Ekosistemi Modelleme) konuşmacı olarak katılım sağlamıştır.

Prof. Dr. Şükrü Turan BEŞİKTEPE, Marmara Denizi oşinografik koşullarının müsilaj  olayına  etkilerini, Marmara Denizi oşinografik koşullarına etki eden faktörleri anlatmıştır. Müsilajın Marmara Denizi‘nin Kapıdağ Yarımadası‘ndan İzmit Körfezi‘ne kadar olan doğu bölümünde, 14 Mayısta 25, 19 Mayısta 58, 24 Mayısta 85 kilometrekarelik alana ulaştığını uydu görüntülerinden tespit edildiğini ve çalışmalarda İzmit Körfezi girişi ve çevresi, İstanbul‘da Anadolu Yakası ve Adalar‘da müsilaj birikimlerinin olduğunu gördüklerini, Marmara Denizi genelinde belirgin bir artış tespit ettiklerini ifade etmiştir. Prof. Dr. BEŞİKTEPE sunumunda şu ifadeleri kullanmıştır:

"Ekosistem üzerinde büyük değişiklikler ve bozulmalar beklenmektedir (tropikleşme ve yerli olmayan türler, habitat tahribatı, toplu ölüm olayları vb.)

Bir sistemin geçmişinin anlaşılması, daha iyi yönetim ve koruma eylemleri için öncelikli şarttır.

Marmara`da müsilajla baş edebilmek için bu olayın altında yatan nedenleri anlamadan olguya doğrudan etki eden faktörleri dikkate almadan yalnız besin girdilerini azaltmayı amaçlayan yönetim seçenekleri sadece fiili nedenleri ortadan kaldırır ama bir sonraki olayın başlangıcı olur."

"İşi doğanın yapmasına izin vermek" ifadesini kullanan Prof. Dr. BEŞİKTEPE, doğadan ekolojik alt yapı olarak yararlanmak için sünger şehirleri önermiştir.

Ardından müsilaj sorununa dair çözüm önerilerini anlatan Prof. Dr. Yeşim BÜYÜKATEŞ sunumunu yapmıştır. Müsilaj oluşumunu tetikleyen şartları ve etkileri anlatan Prof. Dr. BÜYÜKATEŞ,  çözüm önerilerini şöyle sıralamıştır:

Su yüzeyinin mekanik olarak temizlenmesi ile askıda katı madde (AKM) miktarının azalması, güneş ışınlarının sisteme girmesi, atmosferik difüzyonla oksijenlenme ve görsel iyileşme sağlanmalıdır.

Evsel, endüstriyel ve kanalizasyon atıkları gibi noktasal kaynaklı denizi kirletici etmenlerin ortama deşarjı ortamın taşıma kapasitesini azaltır.

Tarımsal araziler gibi noktasal olmayan kaynaklardan gelebilecek kirlilik yükünün azaltılması için iyi tarım uygulamaları benimsenmelidir.

Müsilajın ortamda bulunduğu dönemlerde balıkçılık faaliyetlerini en az düzeyde gerçekleştirmek ortaya çıkacak masrafları önemli ölçüde azaltacaktır. Yakıt, zaman ve iş gücünden tasarruf edilebilmesinin yanı sıra popülasyonun devamı için de önemlidir.

İklim değişimlerini de göz önünde tutarak yeni atık yönetimi politikaları benimsenmelidir.

Müsilaj oluşumunun ortamda bulunma süresi meteorolojik koşullardan ve akıntı hızından etkilenmektedir. Bu konuda bilgi sahibi olunması alınacak olan önlemlerin zamanı konusunda ve erken uyarı sistemlerinin düzenlenmesinde yardımcı olabilir.

"Deniz kirliliğinin %80`i karadan kaynaklanmaktadır." diyen Prof. Dr. SALİHOĞLU ise sunumunda deniz kirliliği ile ilgili uluslararası sözleşmelerden bahsetmiştir. Deniz kirliliğini etkileyen başlıca faktörlerin deniz ulaşımı, kıyı turizmi, bireysel etki, kıyı işletmeleri, atıksu sistemleri, tarım alanları, diğer denizler, deniz dibi tarama ve tarama atıkları desarjı, denize ve denize ulaşan derelere desarj yapan işletmeler olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. SALİHOĞLU, denizdeki fitoplanktonların çoğalmasını etkileyen faktörlerden de bahsetmiştir. Prof. Dr. SALİHOĞLU, Marmara Denizi`nde acilen yapılması gerekenleri şöyle sıralamıştır:

Yüksek emiş kapasiteli pompalar, dekantör/hidrosiklon ve filtrasyonlu deniz yüzeyi temizliği

Müsilajın maksimum üreme koşullarının tespiti

Makrobesinlerden öncelikle fosfor, sonra azot deşarjına acil müdahale

Mikronütrientlerden demir ve bakır deşarjına acil müdahale

Prof. Dr. SALİHOĞLU konuşmasında Marmara Denizi`nde 2023`e kadar yapılmasının gerekliliğini vurguladığı önerilerini sıralamıştır:

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı`nın mevcut yapısı bu tür çalışmalarla uyumlu değildir, Çevre Bakanlığı kurulmalıdır.

Bütüncül havza yönetim modelini ekonomik temele dayanarak yönetmek üzere sadece Marmara için yeni bir kurum oluşturulmalıdır.

Marmara atık özümseme kapasitesine göre Marmara`ya deşarj yapan her kent için bir kirlilik kotası oluşturulmalıdır (Ton/Gün bazında).

Marmara toplam kirlilik kotası 2023 yılında dondurulmalıdır. Bu yıldan sonra bölgenin toplam kirlilik yükünü artıracak hiçbir yapılanmaya gidilmemelidir.

Karbon piyasası gibi Marmara`ya yıllık yüklenebilecek kirlilik miktarı üzerinden kirlilik piyasası sitemi oluşturulmalıdır. Elde edilecek gelir kirlilik kotasından kullanılan kentteki temiz üretim, atıksu arıtma ve su geri kazanımı projelerinde harcanmalıdır.

Deniz ekosisteminin nasıl çalıştığı hakkında bilgi veren Dr. Ayşe GAZİHAN da denizlerde iyi ekolojik durumun neler olduğunu sunumunda anlatmıştır. Denizlerde iyi çevresel durum tamamlayıcılarını şöyle sıralamıştır:

"Biyoçeşitlilik, yerel olmayan türler, ekonomik olarak avlanan balık ve kabuklular, besin ağları, ötrofikasyon, deniz tabanı bütünlüğü, hidrografik koşullar, kirleticiler, balık ve diğer su ürünlerinde bulunan kirleticiler, deniz çöpü, enerji/ses"

Sunumların ardından konuşmacılara anı plaketleri verilerek, toplu hatıra fotoğrafı çekilmiştir.


 

19.06.2021 00:00
Okunma Sayısı: 225
Fotoğraf Galerisi