İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ KAPIDAN GİRDİ
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Genel Başkanı Baran Bozoğlu, Çanakkale`de düzenlediği basın toplantısında, iklim değişikliğinin yaratacağı etkilere değinerek, ‘İklim değişikliği kapıda beklemiyor, artık yaşanıyor` dedi.
Bozoğlu, 17 Aralık Cumartesi günü Çanakkale ve bölgesinin güncel çevre sorunları ve yaşananları basın toplantısında değerlendirdi. Istranca Dağları‘ndan doğarak Trakya‘nın ortasından Ege Denizi‘ne dökülen 280 kilometrelik Ergene Nehri, temizlik çalışmalarına rağmen simsiyah akmaya ve çevresine zarar vermeye devam eden bölgede inceleme yapan Baran Bozoğlu şöyle konuştu:
‘Nehirde, Uzunköprü İlçesi‘nden geçen bölümünde her ay yapılan ölçümler sonucunda 4. sınıf nehir özelliğindeki nehirde 30 mikrogram siyanürün yanı sıra, 10 mikrogram yağ ve gres, 124 mikrogram sülfat ile ağır metaller içerdiği tespit edildi. Çok ciddi ve çok belirgin bir kirlilik ortada, buraya gelmeyen insanlar buradaki kokuyu da algılayamaz. Sadece nehir kirliliği değil, toprak kirliliği olduğunu, atıkların da her alana dağıldığını görüyoruz. Burada ne gibi atıklar olduğu konusunda ciddi şüphelerimiz var.
Bu bölgede ciddi bir insan nüfusunun da olduğunu gözlemlemiş bulunuyoruz. 2011 yılında Ergene Havzası eylem planı ortaya konmuştu. Bu eylem planı kapsamında yapılması gereken çalışmalar vardı. Fakat bunların yetirince hızlı ve verimli olarak ilerlemediğini görmüş durumdayız. 2016 Mayıs ayında devreye girmesi beklenen bu genelge devreye girmedi. Arıtma tesislerinden çıkacak olan su kalitesi daha iyi olacak ve Ergene Nehri‘nin düzelmesi artacaktı. 5 yıldır genelgenin sürekli ertelendiğini, yapılması gereken çalışmaların ertelendiğini tespit ettik. Göz göre göre Ergene Havzası, Trakya ve topraklarımız yok edilip kirleniyor. Bu gördüğümüz çevresel bir felakettir. Yılladır devam eden bir felakettir. Türkiye buna çözüm bulacak güçtedir.`
Ergene Kurtulur, Yeter ki İrade Konulsun
Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu, Ergene Nehri‘ndeki kirliliğin çevre ve insanlara büyük zarar verdiğini belirterek, "Bu gördüğümüz çevresel bir felakettir. Yıllardır devam eden bir felakettir. Türkiye buna çözüm bulacak güçtedir. Yeter ki ortaya bir irade konulabilsin" dedi.
Ergene Nehri‘nin geçtiği yerlerden Ergene İlçesi Sağlık Mahallesi‘nde 40 bin kişinin yaşadığını belirten Bozoğlu şöyle devam etti:
"40 bin vatandaşımız bu sağlıksız çevre ile karşı karşıya bulunuyor. Şu anda Ergene‘deki kirliği anlamak için akan nehri gözlemlemeniz bile yeterli. Buradan çıkan suların değerlerini incelediğimiz zaman bir canlının artık yaşaması mümkün değil. Bir canlının yaşamasını bırakın etrafından canlıların bile yaşaması mümkün değil. Ergene Nehri ile çevredeki birçok tarım alanın sulandığını biliyoruz. Bu tarım alanlarında üretilen besinlerin de aynı zamanda Ankara, Iğdır ve Türkiye‘nin dört bir yanına yayılan tarımsal üretimin, bu kirli suyla yapıldığını biliyoruz. Burada yaşanan kirlilik sadece 40 bin insanın veya bölgenin değil, bütün Türkiye‘nin sorunu haline gelmiş durumda. 21 . yüzyılın ilk çeyreği biterken, 2023 yılı hedefleri ortaya konurken, Türkiye‘nin böyle bir kirlilik ile böyle bir çevresel felaket ile hiç uğraşmasına gerek yok."
Termik Santraller Ciddi Problem
Toplantıda, ülkemiz tarafından imzalanan Paris İklim Anlaşmasına değinen ÇMO Başkanı, ‘Anlaşmayı imzaladık ama şu an gerekliliğini yerine getirmekten çok uzağız. Anlaşma henüz TBMM`de imzalanmadı ama iklim değişikliğinin etkilerini şu an, Karadeniz`de yaşanan sel felaketlerinde, İç Anadolu`da yaşanan kuraklıkta görüyoruz` diye konuştu.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü`nün afet rakamlarından örnekler veren Baran Bozoğlu, şöyle konuştu: ‘Meteorolojinin duyurduğuna göre, afet sayısı 2014 yılında 500 iken 2015 yılında 715`e çıktı. Asıl sormamız gereken soru Çevre Bakanlığı ve siyasiler bu felaketin farkında mı? Görüyoruz ki, farkında değiller.
Adana, Trakya, Çanakkale ve Zonguldak`a termik santraller kurulması planlanıyor. Biz sayılarla bu durumun ciddiyetini ortaya koyuyoruz. Hazırladığımız raporda da görüleceği gibi oldukça çarpıcı rakamlarla durumun ciddiyetini ortaya koyuyoruz. Biz bu rakamları Çevre Bakanlığından aldık yani Bakanlığın ÇED raporları ile görüp onayladığı rakamlar.`
ÇMO Başkanı, Birleşmiş Milletler çevre raporlarında Türkiye‘nin en çok termik santral yapmayı planlayan ülkelerin başında yer aldığını kaydederek sözlerini şöyle sürdürdü:
"İklim değişikliği sorununa çözüm üretmekten uzak yaklaşıma sahip bir politika ne yazık ki, yürütüyor şu anda Türkiye. Bu kapsamda da Trakya gibi tarım alanlarının çok değerli olduğu, yoğun nüfusun yaşadığı ve önemli üretim alanlarının olduğu bölgede termik santral yapılmasının önü açılmış olunuyor.
Bununla birlikte ne olacak? Ciddi bir hava kirliliği yaşanacak. Aynı zamanda çok büyük bir kül problemi ile karşı karşıya kalacağımızı, yoğun kömür yakınımdan milyonlarca ton külün tarım, ormanlık alanlarda yaşam alanlarında depolanmaya başlanacağını öngörebiliriz. Türkiye‘nin şu anda termik santrallere ihtiyacı olmadığını hepimiz biliyoruz. Enerji ihtiyacımız yüksek oranda artmıyor."
Yenilenebilir Enerji Çok Uzak Görünüyor
Bugün Türkiye`nin kurulu güncünün yüzde 60`ının fosil yakıtlardan elde edildiğini belirten Bozoğlu, ‘Bu da bizim yenilenebilir enerjiyi artırma yolundan ne kadar uzak olduğumuzu gösteriyor` dedi. Bozoğlu şöyle devam etti:
‘Çanakkale`de yapılması planlanan termik santrallerle beraber ulaşılacak olan kurulu güç, Mersin`deki nükleer santralin 3 katı. Bu kadar çok termik santrale ihtiyaç olup olmadığı sorusu aklımıza geliyor. Ayrıca, Çanakkale`de yapılacak bu kadar termik santralde 40 milyon ton kömür yakılması planlanıyor ki, bunların büyük çoğunluğu da ithal kömür. Yakılacak bu kömürlerle de yaklaşık 7 milyon ton kül açığa çıkacak. Bu kül nerede depolanacak? Aliağa`da açığa çıkan kül nedeniyle yaşanan sıkıntıyı hepimiz biliyoruz.`
ÇMO olarak daha önce yapılmayan bir çalışma yaparak, ÇED raporlarında olması gerekenleri liste haline getirdiklerini anlatan ÇMO Başkanı, çalışma sonunda bazı raporlarda, bazı belgelerin hiç talep edilmediğini gördüklerini söyledi.
Özellikle Çan Bölgesi`nin bugün hava kirliliği ile boğuştuğuna da vurgu yapan Bozoğlu, ‘Yönetmeliğe göre aşılmaması gereken PM10 değerleri 177 kez aşılmış. Bu bilgiler bakanlık tarafından yayınlanan bilgilerdir. Bununla ilgili önlem alınmadığı gibi, Çan`daki termik santralin soğutma suyu için içilebilir yer altı suyu kullanılıyor. Kuraklık riskinin olduğu bu dönemde bu uygulama oldukça vahim` diye konuştu.
Hazırlanan rapor ekli pdf dosyadadır...