ÇEVRE GÖREVLİSİ DEĞİL, ÇEVRE MÜHENDİSİYİZ!
ÇEVRE GÖREVLİSİ DEĞİL, ÇEVRE MÜHENDİSİYİZ!
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yapılanması, çevre yönetimi mevzuatı ve uygulamaları ile ülkemizde çevre kalitesinin korunup geliştirilmesi, doğal varlıkların korunmasını esas alan yönetim politikalarının etkin hale getirilmesi için yaşamsal önem taşımaktadır. Ancak; 30 Yılı aşkın Çevre Kanunu ve Çevre Bakanlığı geçmişine sahip ülkemizde; çevrenin korunması amacından hızla uzaklaşılmakta, toplum ve doğa yararına olmayan politikaların sonucunda ülkemizin doğal varlıkları, yaşam alanları yağmalanmakta, yaşam kaynağımız olan hava, su ve toprağımız kirlenmektedir.
Sağlıklı, sürdürülebilir yaşam ve çevre hedefi dillerden düşmezken; 30 yılı aşkın Çevre Kanunu, Çevre Bakanlığı yapılanması, Çevre Mühendisliği eğitimi geçmişine rağmen; bu sürecin temel aktörü olan Çevre Mühendisliği disiplininin yok sayıldığı, bilim, mühendislik ve planlamadan uzak politikalar ile uzmanlık ve yetkinliğin, eğitim ve belge ticaretine, ranta kurban edildiği uygulamalar yaşanmaktadır.
Meslek alanımızın, 4 yıllık çevre mühendisliği eğitimimiz ve diplomamızın 3-5 günlük eğitimler ile diğer meslek gruplarına "çevre görevlisi" adı altında verilen belge ile itibarsızlaştırıldığı "Çevre Görevlisi, Çevre Yönetim Birimi ve Çevre Danışmanlık Firmaları Hakkında Yönetmelik" hükümleri kapsamında ticari bir rant haline gelen çevre görevlisi tanımı ve eğitimlerine olan itirazlarımız, hukuki ve eylemsel mücadelemiz 2009 yılından beri devam etmektedir.
Çevre Mühendisliği uzmanlık alanımız, Yönetmelik ile çevre kirliliğine neden olabilecek işletmelerin Çevre Mevzuatına uygunluk süreçlerini yönetmek ve değerlendirmek ile " Görevli" tanımı içerisine sıkıştırılmış, ve 4 yıllık mühendislik eğitimi ile bu çalışmaları yapma yeterliliğine sahip olduğumuz diplomalarımız "Çevre Görevlisi" Belgesi ile 3-5 günlük eğitimler ile farklı meslek disiplinlerine açılarak itibarsızlaştırılmıştır. "Çevre Yönetimi Hizmetleri Hakkında Yönetmelik" hükümleri kapsamında ticari bir rant haline gelen eğitimler devam etmekte, meslek alanımız hala "çevre mühendisi dışındaki çevre yönetimi hizmeti yeterlik belgesine sahip görevli" ler ile paylaşılmaktadır.
Son olarak, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 16-20 Mart 2020 tarihlerinde "Üniversitelerin mühendislik bölümlerinden veya fen fakülteleri ve fen edebiyat fakültelerinin fizik, kimya, biyoloji, biyokimya, jeoloji bölümlerinden veya veterinerlik fakültelerinden mezun" ve 12-16 Ekim 2020 tarihleri arasında gerçekleştirilen çevre görevlisi aday eğitimine katılanlar ile önceki eğitimlerin sonunda yapılan sınavda başarısız olanlara yönelik Çevre Görevlisi Sınavının düzenleneceği duyurulmuştur.
Sağlıklı çevrede yaşama yönelik çalışmalarının en önemli parçası olan çevresel altyapı süreçleri ve çevre yönetimi; kentlerin planlanması ve yönetimi süreçlerinin tüm aşamalarında çevre boyutunun değerlendirilmesi, doğru yönetilmesi ile mümkündür. Bu noktada da konu ile ilgili uzman meslek disiplini olan çevre mühendislerinin bakış açısı ve yaklaşımı önemlidir. Merkezi ve Yerel Yönetimlere baktığımızda ise; su temini, atıksu, atık yönetimi, hava kalitesi, iklim değişikliği, gürültü, enerji ve planlamanın diğer çevresel süreçlerini yürütecek çevre mühendisi istihdamının yetersiz olduğunu, çevre mühendisi istihdamı arttırmak yerine ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından çevre mühendisliği meslek alanının "çevre görevlisi" gibi tanımlar ile farklı disiplinlere açıldığı, çevre yönetim süreçlerinin içinin boşaltıldığı görülmektedir.
Çevre Mühendisleri yetkinlik ve sayıları ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı başta olmak üzere tüm kamu kuruluşları, Belediyeler, özel sektörde gerçekleşen tüm faaliyetlerin çevre boyutlarını yönetebilmek için görev alması gerekirken, istihdam edilmemekte, çalışma koşullarında ise düşük ücretlere, iş koşullarına maruz kalmaktadır. Bir taraftan herkesin "çevreci" olduğu varsayımı ile uzmanlık disiplini olan çevre mühendisliği alanının eğitim ticareti sonucu verilen belgeler ile herkese açılması ile mücadele eden meslektaşlarımız, diğer taraftan ekonomik olumsuzluklar ile mücadele etmektedir. Diğer taraftan çevre mühendislerinin görev yapmadığı her alanda büyüyen çevre sorunlarının bedeli ağırlaşmaktadır.
Mesleki var oluşumuzun ana gerekçesi olan doğal varlıklarımızın, ülkemizin kaynaklarının; çevre yönetim sürecinin kamu ve toplum yararı doğrultusunda korunması ve yönetilmesi süreçlerinde; anahtar meslek dalı olan Çevre Mühendisliği meslek disiplinini itibarsızlaştıran ve iş güvencesini ortadan kaldıran sertifikasyon sistemine dayalı eğitim ve çevre yönetimi anlayışına, diplomalarımızın ücret karşılığı verilen belgelere eşdeğer tutulmasına, meslektaşlarımızın çalışma koşulları ve ücretleri ile ilgili haksızlıklara karşı mesleki mücadelemiz kararlılıkla devam edecektir.
Çevre Görevlisi Değil, Çevre Mühendisiyiz!
Kamuoyuna Saygıyla Duyurulur.
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi