TMMOB Çevre Mühendisleri Odası
TMMOB
Çevre Mühendisleri Odası
BİR HUKUKSUZLUK ÖRNEĞİ DAHA: CENAL`DE İNŞAAT SÜRÜYOR

Çanakkale Karabiga yarım adasında 20`ye yakın termik santral projesinin hayata geçirilmesi planlanmaktadır. Bunlardan CENAL Termik Santrali ise hukuksuz bir biçimde inşaata devam etmektedir. 

1320 MW`lık kapasiteye sahip ve içerisinde atık sahası, limanı, derin deniz deşarjı yapıları da bulunan bu tesis için yürütülen ÇED süreci; hukuksuzlukların ve mahkeme kararlarının göz ardı edilme sürecinin somutlaşmış halidir. Mahkemelerin verdiği iptal kararları gerek firma gerekse Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından göz ardı edilmiştir. 

Neler Olmuştu? 

Karabigadaki doğal yaşamı tehdit eden termik santral projesine dair tabiri caizse mevzuata, mahkeme kararlarına "takla attıran" bir tarzla ÇED süreci yürütülmüştür. Kanunların, mahkeme kararlarının arkasından dolaşıldığı kamuoyu tarafından açıkça bilinmesine rağmen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da sürece çanak tutmuştur. 

• Cenal Enerji Santralı, Limanı, Kül Depolama Sahası Ve Derin Deniz Deşarjı Projesi ilişkin almış olduğu 09.05.2012 tarih ve 2056 sayılı ÇED Olumlu kararının Çanakkale İdare Mahkemesi`nin 2012/594 E. sayılı dosyası kapsamında 19.07.2013 tarihinde yürütmesi durdurulmuş, 30.12.2013 tarihinde ise iptaline karar verilmiştir. 

ÇED olumlu kararının iptalinin ardından hukukun arkasından dolaşılmaya çalışılmış ve proje 4 kısma ayrılmıştır. 

1- CENAL Enerji Santrali (1320 Mwe(2*660 Mwe) / 1380 Mwm / 2926 Mwt) ve Derin Deniz Deşarjı Projesi, 

2- CENAL Atık Depolama Sahası Projesi,  

3- CENAL Enerji Santrali Deniz Yapıları Projesi (İskelesi Projesi),

4- Cenal Yeni Dolgu Alanı

Bir tesisin 4 ayrı parça olarak değerlendirilerek ÇED raporlarının hazırlanması yoluna gidilmiştir. ÇED sürecinin ilkelerine aykırı olan bu yaklaşım, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından uygunsuz görülmemiş ve raporlar olumlu karşılanmıştır. Bu raporlara dair de davalar açılmış ve mahkemeler tarafından yürütme durdurma ve/veya iptal kararları alınmıştır.

Açıkça hukukun arkasından dolaşılarak yaratılan süreçte yeni bir ÇED raporu daha hazırlanmış ve bu raporda 23 Eylül 2014 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından kabul edilmiştir.  

23 Eylül 2014 tarihinde alınan bu kararın iptali hakkında, Odamız diğer kurum ve yurttaşlarla birlikte dava açılmıştır. 

ÇED RAPORU GERÇEKLERİ YANSITMIYOR!

Hazırlanan ve ÇŞB tarafından onaylanan ÇED raporu gerçekleri yansıtmamaktadır. 

1- Toplam etki değerlendirme yapılmamıştır. ÇED raporunun Ek-38`inde Hava Kalitesi Modellemesi yapılmıştır. 

a. Verilerin nereden alındığı belirsizdir.

b. Karabiga`da 20`ye yakın termik santral projesinin planlandığı herkes tarafından bilinmesine rağmen modelleme çalışmasında bu projeler dikkate alınmamıştır.

c. İÇDAŞ`ın tek termik santrali hesaba katılmış ancak diğer termik santrali ve demir çelik fabrikası hesaplamalara katılmamıştır. 

d. Garip bir şekilde, bacadan çıkacak olan toza yani kanser etkisi olduğu Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirlenen Partikül Maddeye dair saatlik ve günlük sonuçlar verilmemiştir. Aynı zamanda toplam etki hesabında da bu kirletici parametreye dair yıllık, aylık, günlük ve saatlik veriler belirtilmemiştir.

2- Ek-40`da toz modellemesi ayrı bir başlık altında yeniden belirtilmiştir. Ancak bu başlıkta sadece sökme, taşıma gibi faaliyetlere dair toz modellemesi yapılmış, asıl kirletici olan bacadan kaynaklı modelleme yapılmamıştır. 

3- Hava Kalitesi modelleme sonuçları  HAVA KALİTESİ DEĞERLENDİRME VE YÖNETİMİ YÖNETMELİĞİ Ek- I (LİMİT DEĞERLER, HEDEF DEĞERLER, UZUN VADELİ HEDEFLER, DEĞERLENDİRME EŞİKLERİ, BİLGİLENDİRME VE UYARI EŞİKLERİ)`e göre yapılmamıştır. 2014 yılı hava kalitesi değerlerinin temel alınması gerekirken 2013 yılı değerleri temel alınmıştır. 

4- Halkın katılımı toplantısı gerçekleştirilmemiştir. 

5- Deniz kaplumbağaları ve Akdeniz fokları bölgenin hassas canlı türleridir. Doğu Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ve Orman ve Su İşleri Bakanlığı 3. Bölge Müdürlüğü tesise dair verdiği görüşlerde, canlıların olumsuz etkileneceğini vurgulamış ve uluslararası anlaşmalara dair bilgiler vermişlerdir. ÇED raporunun da bu konuda herhangi bir önlemi içermediği resmi yazışmalarda belirtilmiştir. Doğa korumadan sorumlu kurum bu tesisin yer seçiminin uygun olmadığını belirtmesine rağmen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ÇED raporunu olumlu olarak nitelendirmiştir. 

Bu durum, toz emisyonlarına dair kirliliğin oldukça fazla olacağına ve bu bilginin firma tarafından verilmek istenmediğinin göstergeleri arasında yer almaktadır. ÇŞB`nin ise bu bilgi eksikliklerine rağmen raporu kabul etmesi düşündürücüdür!  

KARABİGADA DOĞA KİRLENECEKTİR

Projeyle birlikte binlerce ağaç kesilecek, doğal alanlar tahrip edilecektir.  Öte yandan, Dünya Sağlık Örgütü`nün kanserojen olarak kabul ettiği partikül madde ve kükürtdioksit gibi kirletici parametreler doğanın, canlıların üzerine yayılacak, hali hazırdaki projelerle birlikte kirlilik yükü artacaktır. 

ÇED OLUMLU KARARI İPTAL EDİLMELİ, YENİLENEBİLİR TEMİZ ENERJİYE YÖNELİNMELİDİR!

Görüleceği üzere, birçok hukuksuzluğu, bilim dışılığı ve çevre sorununu barındıran bu projenin ÇED  Raporuna Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onay verilmiştir. Bu projenin hayata geçirilmesi ile birlikte Karabiga`da 20`ye yakın termik santral projesinin de yapılması meşrulaştırılacaktır.   

 Ekosistemin dengesi, yaşamın dengesi; doğal hayata, deniz kaplumbağalarına, Akdeniz foklarına, bölgedeki yaşayan insanlara, balıkçılık faaliyetlerine, zarar verecek olan bu proje biran önce durdurulmalıdır. 

Enerji yatırımları doğanın korunması ve sağlıklı çevrede yaşama hakkını temel ilke olarak almalı; planlı ve hukuki yollarla hayata geçirilmelidir. Ve, hiç kuşkusuz, geri teknolojiye sahip enerji üretim biçimleri değil, doğayla barışık yenilenebilir temiz enerji üretim biçimleri ülkemizde hakim kılınmalıdır.

Saygılarımla,

Baran BOZOĞLU

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası 

Yönetim Kurulu Başkanı 

30.10.2014 00:00
Okunma Sayısı: 383