TMMOB Çevre Mühendisleri Odası
TMMOB
Çevre Mühendisleri Odası
ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRMESİ YÖNETMELİĞİ TASLAĞI HAKKINDA ODAMIZ GÖRÜŞLERİ

 

 

 

 

Taslağın Geneli Üzerindeki Görüş ve Değerlendirme

Teklif

Çevresel Etki Değerlendirme Yönetmeliği çevre mevzuatının temel düzenlemelerindendir. ÇED bir planlama sürecidir. Bu planlama sürecinin sonunda yatırımlara karar verilmelidir. Bu nedenle kapsayıcı ve bilimsel olmalı, ÇED sürecinin tamamı Bakanlık tarafından bilimsel-teknik ve kamu yararı gözeten bir perspektifli değerlendirilmelidir. ÇED süreci sağlıklı işletilmediği sürece, faaliyetlerin, tesislerin çevre mevzuatına uyumunda büyük zorluklar yaşanabilmektedir.

 

ÇED yönetmeliği bu temellerde hazırlanmalı ve tüm tesis ve faaliyetlerin kapsanmasını sağlayacak bir düzenleme hedef alınarak ÇED Yönetmeliğinde değişiklikler yapılmalıdır.

 

ÇED Yönetmeliğinde Anayasa Mahkemesi‘nin ve Danıştay‘ın birçok defa iptal ettiği ÇED muafiyeti kesinlikle yer almamalıdır. Bu hukuku tanımayan, mahkemeleri tanımayan tavırdan Bakanlık biran önce vaz geçmelidir. Bu yönetmelik taslağında da ne yazık ki mahkeme kararları göz ardı edilmektedir. Mahkemelere ve kararlarına saygılı bir yönetmelik hazırlamak Bakanlığın temel görevidir. Ayrıca, çevre sorunlarını azaltma ve önlem alma görevi olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı‘nın çevresel etkileri olabilecek faaliyetlere dair ÇED muafiyetini sağlaması anlaşılamamaktadır.  

 

Kümülatif etki değerlendirme kavramı AB üyesi ülkelerde yerleşmiş ve bilimsel olarak hayata geçirilmişken, bu konuda insan kaynağı olan ve bilimsel bilgisi olan ülkemizde halen hayata geçirilmemiş olması dünyadaki gelişmeleri değişimi takip edemediğimizi göstermektedir. Bu nedenle Yönetmelikte mutlaka kümülatif etki değerlendirmesi tanımlanmalıdır. Bu konu aynı zamanda 1. Uluslararası ÇED Kongresi‘nde de her katılımcı tarafından dile getirilmiştir.

 

Sosyal ve ekonomik etki analizi de benzer bir şekilde yönetmelikte zorunlu hale getirilmelidir.

 

Öte yandan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı‘nın, Çevre ve Orman Bakanlığı döneminden beri Stratejik Çevresel Etki (SÇD) konusunda projeler yaptığı, toplantılar yaptığı bilinmektedir. Hali hazırda da bir proje devam etmektedir. Uzun yıllardır yoğun bütçe ayrılan, mesai ayrılan bu konunun da artık ÇED Yönetmeliği içerisinde yer alması gerekmektedir. ÇED raporlarının SÇD‘ye uyumlu olmasına vurgu yapılmalıdır.

 

3. Maddenin 7. Bendinde Bakanlığın gerekli görmesi durumunda üniversiteler, enstitüler, meslek odaları, stk..‘lardan komisyon toplantılarına üye çağırabileceği ifade edilmiştir. Ancak bu madde Bakanlık tarafından işletilmemektedir.

 

Halkın görüşleri karar süreçlerinde dikkate alınmadığı görülmektedir. Halkın görüşlerinin de değerlendirmelerde başat etki olarak yer alması için mekanizmalar üretilmelidir. Proje Tanıtım Dosyası sürecinde de halkın katılımı toplantısı mutlaka gerçekleştirilmelidir. Halkın süreçlere katılımını, görüşlerinin alınmasını desteklememek ÇED‘in ve planlamanın temel dayanaklarına uygun değildir.  Ayrıca, taraf olduğumuz uluslararası sözleşmelerde halkın katılımı güvenceye alınmıştır. Ülkemizde 2007 tarihinde çıkarılan 9. 5 yıllık kalkınma planında da halkın katılımına özel vurgu yapılmaktadır. Yasal dayanaklar ve demokratik teamüller gereği halkın katılımı toplantısı yapılmadan büyük veya küçük tesislerin ÇED sürecine dair kararı verilmesi son derece yanlıştır.

 

Son olarak, Ek-1 ve Ek-2 listelerinde sürekli yapılan değişiklikler bilimsellikten uzaktır. Ne amaçla yapıldığı bir türlü anlaşılamayan ve Bakanlık tarafından da açıklanmayan temelsiz kapasite ve liste değişiklikleri ülkemizin çevre sorunlarının çözülmesinden uzaklaşıldığını göstermektedir. Örneğin Golf Sahalarının neden Ek-1 listesinden çıkartıldığı veya Ek - 2 de yer alan 62- Bu Yönetmeliğin EK-1‘inde yer alan sanayi ve enerji tesislerinin sökümü Maddesinin neden listelerden çıkartıldığı anlaşılamamaktadır.

 

 

 

  

 

ÇED süreci gerçekleştirilmesi planlanan faaliyetler ile ilgili olarak karar verici idareye yön gösteren başlangıç yatırım işletme ve sonrası dönemini planlayan bir süreçtir. Bu sürece halkın katılımı da esas olmalıdır. İzleme denetim süreçleri etkin işletilmeli ve mevcut pasif uygulamaları ortadan kalkmalıdır. Israrla kullanılan ÇED muafiyet kavramının hukuksuzluğu açılan davalar ile kesinleşmiştir. Yönetmelikte yer almamalıdır.

 

Ek - 1 ve Ek - 2 listeleri için bilimsel-teknik ve çevre sorunlarını azaltmaya yönelik bir çalıştay düzenlenerek listeler bu tartışmalar sonrasında revize edilmelidir. Bu çalıştayı Odamız organize etmeye hazırdır.

Taslak Maddesi

Mevcut Yönetmelik

Görüş ve Değerlendirme

Teklif

Kapsam

MADDE 2 -(1) Bu Yönetmelik;

c) Çevresel Etki Değerlendirmesi kapsamına giren projelerin izlenmesi ve denetlenmesini,

  

DANIŞTAY 14. DAİRESİNİN 2013/10649 E. SAYILI DOSYASINDA BU BENT İLE İLGİLİ YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI VERİLMİŞTİR. MAHKEME KARARI UYARINCA DEĞİŞİKLİK YAPILIP ÖNERİNİN YENİDEN GÖRÜŞE AÇILMASI GEREKMEKTEDİR.

  

Yapılacak yeni düzenlemede Mahkeme kararının gerekçelerine uygun değişiklik yapılmalıdır.

  

 

Bu yönetmeliğin amacı; gerçekleştirilmesi planlan faaliyetlerinin çevre üzerinde yapabilecekleri bütün etkilerin belirlenip değerlendirilmesi ve olumsuz etkilerin önlenmesi için gerçekleştirilecek sürecin idari ve teknik usul ve esaslarını düzenlemek

 

Dayanak

MADDE 3 -(1) Bu Yönetmelik, 9/8/1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanununun 10 uncu maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

 

  

Buraya değişen kanun numarası yazılması uygun olacaktır. (2872 sayılı (Değişik:5491)

MADDE 4

b)Bakanlıkça yetkilendirilmiş kurum ve kuruluşlar: Çevresel Etki Değerlendirmesi Başvuru Dosyası, Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu, Proje Tanıtım Dosyası hazırlamak ve sunmak, ÇED Olumlu Kararı alan projelerin inşaat dönemine ilişkin izleme ve kontrolü raporlama çalışmalarını yapabilmek için gerekli şartları taşıyan kurum/kuruluşları,

  

DANIŞTAY 14. DAİRESİNİN 2013/10649 E. SAYILI DOSYASINDA "ÇED Olumlu Kararı alan projelerin inşaat dönemine ilişkin izleme ve kontrolü raporlama çalışmalarını yapabilmek" İFADESİ İLE İLGİLİ YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI VERİLMİŞTİR. MAHKEME KARARI UYARINCA DEĞİŞİKLİK YAPILIP ÖNERİNİN YENİDEN GÖRÜŞE AÇILMASI GEREKMEKTEDİR.

  

Yapılacak yeni düzenlemede Mahkeme kararının gerekçelerine uygun değişiklik yapılmalıdır.

 

Bakanlıkça yeni taslak metni belirlendikten sonra görüş ve değerlendirmelerde bulunulabilecektir.

 

MADDE 4

i) Çevresel etki değerlendirmesi süreci: Gerçekleştirilmesi planlanan projenin çevresel etki değerlendirmesinin yapılması için başvuru ile başlayan ve Bakanlık tarafından kararın verilmesi ile sona eren süreci,

  

DANIŞTAY 14. DAİRESİNİN 2013/10649 E. SAYILI DOSYASINDA BU BENT İLE İLGİLİ YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI VERİLMİŞTİR. MAHKEME KARARI UYARINCA DEĞİŞİKLİK YAPILIP ÖNERİNİN YENİDEN GÖRÜŞE AÇILMASI GEREKMEKTEDİR.

 

ÇED bir rapor olarak algılanmamalı, bir planlama süreci olduğu göz ardı edilmemelidir. Bu nedenle projenin planlanmasından projenin ömrünü tamamlayıp rehabilitasyon sürecinin sonuna kadar bu tanım yapılmalıdır.

 

Yapılacak yeni düzenlemede Mahkeme kararının gerekçelerine uygun değişiklik yapılmalıdır.

 

Bakanlıkça yeni taslak metni belirlendikten sonra görüş ve değerlendirmelerde bulunulabilecektir.

 

Aşağıdaki ifade kullanılabilir;

 

i) Çevresel etki değerlendirmesi süreci: Gerçekleştirilmesi planlanan projenin çevresel etki değerlendirmesinin yapılması için başvuru ile başlayan ve işletme sonrası çalışmaların uygun hale geldiğinin belirlenmesi ile sona eren süreci,

MADDE 4

p) İzleme ve kontrol: Gerçekleştirilmesi planlanan projeye dair "Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir" veya "Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu" kararı alındıktan sonra, başlangıç ve inşaat dönemine ilişkin kararın verilmesine esas teşkil eden şartlar doğrultusunda yürütülmesinin sağlanması için yapılan çalışmaların bütününü,

  

Mevcut tanım, işletme sonrası  kapanış ve rehabilitasyon  sürecini kapsamamaktadır. Örneğin atık depolama projelerinde tesis kapandıktan sonraki etkilerinin ne olduğu izlenmeyecek midir? Proje süresinde izleme ve kontrol periyodu ve süresi tanımlanmamıştır. İzleme ve kontrol aylık/iki aylık olarak yapılmalıdır. Değişen şartlar Bakanlığa veya Valiliklere aylık/iki aylık olarak raporlanmalıdır. ÇED dosyalarında belirtilmiş taahhütlerin yerine getirilip getirilmediği izlenmelidir.  İşletme sırasında izin kapasitelerin aşılması, taahhütlerin yerine getirilmemesi gibi olumsuzlukların önlenmesi için  izleme çalışmalarının aylık/2 aylık dönemlerde raporlanması uygun olacaktır.

p) İzleme ve kontrol: Gerçekleştirilmesi planlanan projeye dair "Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir" veya "Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu" kararı alındıktan sonra, hazırlık, inşaat, işletme sırası ve işletme sonrası dönemine ilişkin kararın verilmesine esas teşkil eden şartlar doğrultusunda yürütülmesinin sağlanması için Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararı alan projelerin aylık izlemesi ve kontrolünün yapması, Bakanlığa aylık raporlaması çalışmalarını, Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir kararı alan projelerin iki ayda bir izlemesi ve kontrolünün yapması, Valiliklere iki ayda bir raporlaması çalışmalarının bütününü"

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Çevresel Etki Değerlendirmesi Yöntemi

Çevresel etki değerlendirmesine tabi projeler

MADDE 7 -(1) Bu Yönetmeliğin;

c) Bu Yönetmelik kapsamında ÇED Olumlu ya da ÇED Gerekli Değildir Kararı bulunan projelere ilişkin kapasite artırımı ve/veya genişletilmesi halinde, kapasite artışı toplamı bu Yönetmeliğin ek-1‘inde belirtilen eşik değer veya üzerindeki projelere,

  

(c) bendi, yürürlükteki yönetmeliğin (c) ve (ç) bendlerinin bir araya getirilmesiyle revize edilmiştir. Ancak; Kapasite artışlarına ilişkin düzenleme yapılmış olup hüküm tamamen revize edilmiştir.

 

DANIŞTAY 14. DAİRESİNİN 2013/10649 E. SAYILI DOSYASINDA Ç BENDİ İLE İLGİLİ YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI VERİLMİŞTİR. MAHKEME KARARI UYARINCA DEĞİŞİKLİK YAPILIP ÖNERİNİN YENİDEN GÖRÜŞE AÇILMASI GEREKMEKTEDİR.

 

Yapılacak yeni düzenlemede Mahkeme kararının gerekçelerine uygun değişiklik yapılmalıdır.

 

Nitekim Yürürlükteki ÇED Yönetmeliğinde :

 

Mevcut durum + kapasite artışı + .... > eşik değer formülü uygulanmaktaydı. Buna göre PTD ya da ÇED Raporu hazırlanmaktaydı. (c bendine göre, fakat ç bendinin uygulamasının yürütmesi mahkeme tarafından durduruldu.)

 

Taslak yönetmelikte ise:

Mevcut duruma ilişkin değerlendirmeler kaldırılmış yerine:

kapasite artışı + kapasite artışı+ kapasite artışı+ ... > eşik değer

 

sınırlaması yapılmıştır.

 

Bu nedenle bu madde yeniden düzenlenirken Mahkemenin durdurma kararı dikkate alınarak bir değişiklik yapılması gerekmektedir.

 

Bu nedenle bu madde yeniden düzenlenirken Mahkemenin durdurma kararı dikkate alınarak bir değişiklik yapılması gerekmektedir.

Yeni düzenleme yapılırken

 

c) Bu Yönetmelik kapsamında ÇED Olumlu ya da ÇED Gerekli Değildir Kararı bulunan projelere ilişkin kapasite artırımı ve/veya genişletilmesi halinde, mevcut kapasite ve kapasite artışı toplamı bu Yönetmeliğin ek-1‘inde belirtilen eşik değer veya üzerindeki projelere,"

 

Şeklindeki önerinin değerlendirmeye alınması gerekmektedir. Ancak Bakanlıkça yeni taslak metni belirlendikten sonra görüş ve değerlendirmelerde bulunulabilecektir.

  

ç) Bu Yönetmelik kapsamında yer alan ve kapsam dışı değerlendirilen projelere ilişkin kapasite artırımı ve/veya genişletilmesinin planlanması halinde, mevcut proje kapasitesi ve kapasite artışı toplamı ile birlikte projenin yeni kapasitesi ek-1‘de belirtilen eşik değer veya üzerinde olan projelere,

ÇED Raporu hazırlanması zorunludur.

 

  

KAPSAM DIŞI; ifadesi uygulamada karışıklıklara neden olmakta, hatta ÇED muafiyetleri ile karıştırılmaktadır. Bu ifadenin yerine "Bu Yönetmelik kapsamında yer alan ancak Ek - 1 ve Ek -2 Listelerinde yer verilmemesi ve/veya eşik değerler dışında kalması nedeni ile kapsam dışı sayılan" şeklinde düzenleme yapılması uygun olacaktır.

 

Salt raporun hazırlanması değil, yeniden Çevre Etki Değerlendirme Sürecinin işletilmesi sonucunda rapor/dosya düzenlenmesi çevresel etkinin değerlendirilmesi açısından daha uygundur.

ç) Bu Yönetmelik kapsamında yer alan ancak Ek - 1 ve Ek -2 Listelerinde yer verilmemesi ve/veya eşik değerler dışında kalması nedeni ile kapsam dışı sayılan projelere ilişkin kapasite artırımı ve/veya genişletilmesinin planlanması halinde, mevcut proje kapasitesi ve kapasite artışı toplamı ile birlikte projenin yeni kapasitesi ek-1‘de belirtilen eşik değer veya üzerinde olan projelere,

Çevre Etki Değerlendirme Süreci izletilerek ÇED Raporu, ek-2‘de belirtilen eşik değer veya üzerinde olan projelerde ise PTD hazırlanması zorunludur.

MADDE 9

(1) Halkı yatırım hakkında bilgilendirmek, projeye ilişkin görüş ve önerilerini almak üzere Komisyonun kapsamı belirlemesinden önce, Bakanlıkça yetkilendirilmiş kurum ve kuruluşlar tarafından proje sahibinin katılımı ile Bakanlıkça belirlenen tarihte ve Valilikçe belirlenen yer ve saatte halkın katılımı toplantısı düzenlenir.

  

Toplantının yerinin halkın kolay ulaşabileceği bir yer ve katılımının fazla olacağı tarih ve saatte yapılması zorunlu olmalıdır. Aksi halde halkın sürece katılımında sorunlar yaşandığı birçok davaya ve tartışmaya, toplumsal olaylara konu olmaktadır.

 

DANIŞTAY 14. DAİRESİNİN 2013/10649 E. SAYILI DOSYASINDA BU FIKRA İLE İLGİLİ YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI VERİLMİŞTİR. MAHKEME KARARI UYARINCA DEĞİŞİKLİK YAPILIP YENİDEN GÖRÜŞE AÇILMASI GEREKMEKTEDİR.

 

Yapılacak yeni düzenlemede Mahkeme kararının gerekçelerine uygun değişiklik yapılmalıdır.

 

(1) Halkı yatırım hakkında bilgilendirmek, projeye ilişkin görüş ve önerilerini almak üzere Komisyonun kapsamı belirlemesinden önce, Bakanlıkça yetkilendirilmiş kurum ve kuruluşlar tarafından proje sahibinin katılımı ile Bakanlıkça belirlenen halkın katılımının en yüksek olacağı tarihte ve Valilikçe mahalli temsilcilerle birlikte koordine edilen, halkın rahatlıkla ulaşabileceği ve yoğun katılım sağlayabileceği yer ve saatte halkın katılımı toplantısı düzenlenir.

 

a) Bakanlıkça yetkilendirilmiş kurum ve kuruluşlar toplantı tarihini, saatini, yerini ve konusunu belirten bir ilanı; projenin gerçekleştirileceği yörede yerel süreli yayınlanan bir gazete ile birlikte o yörede yaygın süreli olarak yayınlanan bir gazetede toplantı tarihinden en az on (10)  gün önce yayınlatır.

 

Halkın katılımı (HK) toplantı tarihi ve yerinin duyurulması

gazete ilanıyla yetinilmiştir. Özellikle kırsal kesimde köyde yaylada bağında bahçesinde bulunan insanların gazete ilanından haberdar olması hayatın doğal akışına aykırıdır.

Madde ile sadece gazete ilanı verilerek H.K. toplantısı tertip edilebilir. İlanın hangi gazetede hangi tarihte yayınladığı bilinmesi imkansızdır. Burada mutlak suretle H.K toplantı tarihi ve yeri muhtarlıklarda, köylerde ilan edilir, ses cihazları ile sesli duyuru yapılır hükümleri konulmalıdır. Bunun için mevcuda ek olarak "H.K toplantı yeri tarihi saati yöre halkına duyurulur" ilavesi yapılması şarttır.

a) Bakanlıkça yetkilendirilmiş kurum ve kuruluşlar toplantı tarihini, saatini, yerini ve konusunu belirten bir ilanı; internet, köy meydanlarında anons, köy panosunda ilan yöntemi ve projenin gerçekleştirileceği yörede yerel süreli yayınlanan bir gazete ile birlikte o yörede yaygın süreli olarak yayınlanan bir gazetede toplantı tarihinden en az on (10)  gün önce yayınlatır.

 

MADDE 9

(2) Valilik, halkın katılımı toplantısı ile halkın görüş ve önerilerini bildirebileceği süreç ile ilgili zamanlama takvimini ve iletişim bilgilerini halka duyurur. Halkın görüş ve önerileri zamanlama takvimi içerisinde komisyona sunulur.

  

Bu kısma projeye ilişkin  gelebilecek görüş ve öneriler ÇED sürecinin tüm aşamalarında  komisyona sunulabilir ifadesi de eklenmelidir. Bu şekilde eklemeler ile yapılacak yeni düzenleme Mahkeme kararının halkın katılımı ile ilgili gerekçelerine uygun olacaktır.

  

(2) Valilik, halkın katılımı toplantısı ile halkın görüş ve önerilerini bildirebileceği süreç ile ilgili zamanlama takvimini ve iletişim bilgilerini halka duyurur. Halkın görüş ve önerileri ÇED sürecinin tüm aşamalarında  komisyona sunulabilir.

 

Komisyonun çalışma usulü ve çevresel etki değerlendirmesi raporunun incelenmesi

MADDE 12 -

(6) ÇED Raporunda önemli eksiklik ve yanlışların görülmesi durumunda komisyon, bunların giderilmesini Bakanlıkça yetkilendirilmiş kurum ve kuruluşlardan veya ilgili kurumlardan ister. Bu durumda, inceleme değerlendirme süreci durdurulur. Eksiklikler tamamlanmadan veya gerekli düzeltmeler yapılmadan komisyon çalışmalarına devam edilmez.

Düzenlemede; ÇED raporunda, önemli eksiklik ve yanlışların görülmesi durumunda, bunların giderilmesinin istenileceği, anılan durumda ÇED sürecinin durdurulmasına karar verileceği düzenlenmiştir. Fıkranın, ikinci cümlesinde, ÇED sürecinin durdurulması durumunda, eksiklikler tamamlanmadan veya gerekli düzeltmeler yapılmadan komisyon çalışmalarına devam edilemeyeceği düzenlenmiştir. Ancak, eksiklerin tamamlanması veya gerekli düzeltmelerin yapılacağı süreç, herhangi bir süreye tabi tutulmamıştır.

 

Düzenleme, mevcut haliyle, belirsiz bir durumun doğmasına sebebiyet vermektedir. Uygulamada, ÇED sürecinin durdurulmuş olması karşısında, durdurulma sürecinin her hangi bir süreye tabi tutulmamış olması; eksikliklerin tamamlandığı veya gerekli düzeltmelerin yapıldığı herhangi bir zaman diliminde sürecin tekrar devam etmesinin önünü açmaktadır. Yönetmelik kapsamında, tüm süreçlerin belirli sürelere tabi tutulmasına karşın; bu hususta bir süre sınırın konulmamış olması bir belirsizlik ortamı doğurmakta; halkta güvensizlik ve tedirginlik yaratmaktadır.

 

Anılan nedenlerle, Yönetmeliğin 12. Maddesinin 6. Fıkrasında, eksikliklerin tamamlanması veya gerekli düzeltmelerin yapılması sürecinin herhangi bir süre sınırına tabi tutulmaması ile oluşan belirsizlik giderilmelidir.

(6) ÇED Raporunda önemli eksiklik ve yanlışların görülmesi durumunda komisyon, bunların giderilmesini Bakanlıkça yetkilendirilmiş kurum ve kuruluşlardan veya ilgili kurumlardan ister. Bu durumda, inceleme değerlendirme süreci, eksikliklerin durumuna göre 3 aydan 6 aya kadar süreci durdurulur. Belirlenen sürede eksiklikler tamamlanmadan veya gerekli düzeltmeler yapılmadan komisyon çalışmalarına devam edilmez. Sürenin bitimi ile ilgili ÇED Raporu başvuru sahibine iade edilir.

Çevresel etki değerlendirmesi olumlu veya çevresel etki değerlendirmesi olumsuz kararı

MADDE 14- (1) Komisyon tarafından incelenerek son şekli verilen ÇED Raporu halkın görüş ve önerilerini almak üzere uygun araçlarla on gün görüşe açılır. Bakanlıkça projeyle ilgili karar alma sürecinde bu görüşler de değerlendirilir. Bakanlık halktan gelen görüşler doğrultusunda rapor içeriğinde gerekli eksikliklerin tamamlanmasını, ek çalışmalar yapılmasını ya da Komisyonunun yeniden toplanmasını isteyebilir. Gerekli çalışmaların yapılmasını müteakip Nihai ÇED Raporunun Bakanlığa sunulması istenir. Nihai ÇED Raporu ve eklerinin taahhüdü altında olduğunu belirten taahhüt yazısı ve noter onaylı imza sirküleri beş (5) iş günü içerisinde Bakanlığa sunulur. Kamu kurum ve kuruluşlarından imza sirküleri istenmez.

  

Uygun araçlar ifadesi kaldırılmamalı yerine bu araçların neler olduğu açıkça sayılmalıdır.

 

Yöntem daha açık belirlenmeli ve madde metni katılıma yönelik olarak değerlendirilmeli ve yeniden düzenlenmelidir.

(1) Komisyon tarafından incelenerek son şekli verilen ÇED Raporu internette yayınlanır, projeden etkilenen muhtarlıkların imzasına tebliğ edilir, köy meydanlarında anons, köy panosunda ilan aracılığı ile görüş ve önerilere açılır.

 

Bakanlıkça yeni taslak metni belirlendikten sonra görüş ve değerlendirmelerde bulunulabilecektir.

(3) Bakanlık tarafından; sunulan nihai ÇED Raporlarının komisyon üye sayısı kadar çoğaltılması istenir. Çoğaltılan nihai ÇED Raporları on iş günü içerisinde Bakanlığa sunulur. Bakanlık, Komisyonun rapor hakkındaki çalışmaları ve halkın görüşlerini dikkate alarak proje için "ÇED Olumlu" ya da "ÇED Olumsuz" kararını on iş günü içinde verir, bu kararı komisyon üyelerine bildirir. Bakanlık ve Valilik, alınan kararı uygun araçlarla halka duyurur.

Son cümledeki uygun araçlar ifadesi kaldırılmamalı yerine bu araçların neler olduğu açıkça sayılmalıdır.

Bakanlıkça uygun araçlar konusunda yeni taslak metni belirlendikten sonra görüş ve değerlendirmelerde bulunulabilecektir.

Çevresel etki değerlendirmesi olumlu veya çevresel etki değerlendirmesi olumsuz kararı

MADDE 14

(4) "ÇED Olumlu" kararı verilen proje için yedi (7) yıl içinde mücbir sebep bulunmaksızın yatırıma başlanmaması durumunda "ÇED Olumlu" kararı geçersiz sayılır.

  

Yatırıma başlanmaması süresinin neden 7 yıl olarak belirlendiği anlaşılamamıştır. Öte yandan mücbir sebep gibi birçok konuyu içerebilecek bir ifade bilimsel temellerden uzaktır.

7 yıl içerisinde projenin yapılacağı alanda ekolojik değişimler, kuraklık, çevre problemleri, kirlilik yükünde değişim, yakındaki alanlarda yeni projeler gibi konular gündeme gelebilir ve önceden yapılan ÇED raporunun güncellenmesi veya yeniden bu konuda karar verilmesi gerekebilir. Bu nedenle 3 yıl (neden 7 yıl sorusunu da göz ardı etmeden) sonrasında mutlaka ÇED kararı gözden geçirilmelidir. Bu nedenle yeni bir ÇED raporunun hazırlanması yerinde olacaktır.

Bakanlıkça yeni taslak metni belirlendikten sonra görüş ve değerlendirmelerde bulunulabilecektir.

(5) "ÇED Olumsuz" kararı verilen projeler için "ÇED Olumsuz" kararı verilmesine neden olan şartlarda değişiklik olması durumunda yeniden başvuruda bulunulabilir.

ÇED Olumsuz kararı verilmesi sonrasında, yeniden başvuruda bulunma hakkını düzenleyen önceki yönetmeliğin 14. Maddesinin 4. Fıkrasında, ÇED Olumsuz kararı verilmesine sebep olan şartların ancak ve ancak TAMAMINDA değişiklik olması koşulu aranırken, 3.10.2013 tarihli Yönetmelik ve bu taslakta, bu koşul kaldırılmıştır. Yeni düzenlemedeki halinde ise, ÇED Olumsuz kararı verilmesine sebep olan şartlarda kısmi değişiklikler olması durumunda dahi, yeniden başvuruda bulunabilme olanağı yaratılmıştır. Bu durumda, ÇED Olumsuz kararı sonrasında, ÇED Olumsuz kararına sebep olan şartların tamamlanmayan kısımları irdelenmeyecek, yapılan başvurular, ÇED Olumsuz kararına neden olan koşulların bir kısmının değişmemiş olması halinde dahi kabul edilebilecektir.

 

Yeni Yönetmelikteki düzenleme ile, ÇED Olumsuz kararına sebep olan şartların, gerçekleşip gerçekleşmediğine ilişkin bir inceleme yapılmadan, şartların bir kısmındaki değişiklikler kabul edilerek; eksiklikler içeren başvurular kabul edilecek, ÇED Olumlu kararı verilebilecektir. Böylece, ÇED Olumlu kararı verilmesi için gereken koşulları taşımayan projeler ÇED Olumlu kararı alarak faaliyete geçebilecektir. ÇED Olumlu kararı verilmesine engel eksiklikleri içeren projelerin ÇED Olumlu kararı alabilmesinin, bu eksikliklere rağmen faaliyete geçebilmesinin önünü açan bu düzenlemenin yeniden gözden geçirilerek düzenlenmesi gerekmektedir. 

 

Bakanlıkça yeni taslak metni belirlendikten sonra görüş ve değerlendirmelerde bulunulabilecektir.

Seçme, Eleme Kriterleri Uygulama Yöntemi

Seçme, eleme kriterlerine tabi projeler

MADDE 15 -(1) Bu Yönetmeliğin;

b) Bu Yönetmelik kapsamında ÇED Olumlu ya da ÇED Gerekli Değildir Kararı bulunan projelere ilişkin kapasite artırımı ve/veya genişletilmesi halinde, kapasite artışı toplamı bu Yönetmeliğin ek-2‘sinde belirtilen  projeler,

  

Mevcut ve taslak Düzenlemedeki farklılıklar olumsuzluklara neden olmaktadır.  

  

ÖRNEĞİN:

  

Madencilik Faaliyeti:

Yönetmelik sınır değeri  25       ha

Talep edilen                    24,90 ha

Kapasite artışı                10       ha

  

MEVCUT YÖNETMELİĞE GÖRE:

Mevcut durum (25 ha)

Kapasite artışı (10 ha)

  

Toplam (35 ha) > sınır değer (25 ha)

  

Bu nedenle EK-1‘e tabi proje kapsamındadır.

  

TASLAK YÖNETMELİĞE GÖRE:

Mevcut durum (25 ha)

Kapasite artışı (10 ha)

  

Kapasite artışı (10ha) < sınır değer (25 ha)

  

Bu nedenle EK-2‘ye tabi proje kapsamındadır.

  

Aynı sahada yapılan yeni kapasite artışı ile ise:

  

1.Kapasite artışı (10 ha)

2.Kapasite artışı (10 ha)

  

Kapasite artışları toplamı (20ha) < sınır değer (25 ha)

  

Mevcut kapasite de mutlaka hesaba katılmalıdır. Günümüzde kümülatif etki analizi tartışılır ve bu yönde ilerleme sağlanması hedeflenirken, böyle bir düzenleme yapılan uluslararası projelerin çıktılarına, birçok tartışma platformunda (sempozyum, kongre v.b.) alınan kararlara tamamen zıt bir düzenlemedir.

  

 

Yeni düzenleme yapılırken

1) Bu Yönetmeliğin;

b) Bu Yönetmelik kapsamında ÇED Olumlu ya da ÇED Gerekli Değildir Kararı bulunan projelere ilişkin kapasite artırımı ve/veya genişletilmesi halinde, mevcut kapasite ve kapasite artışı toplamı bu Yönetmeliğin ek-2‘sinde belirtilen  projeler,

Şeklindeki önerinin değerlendirmeye alınması gerekmektedir. Ancak Bakanlıkça yeni taslak metni belirlendikten sonra görüş ve değerlendirmelerde bulunulabilecektir.

  

c) Bu Yönetmelik kapsamında yer alan ve kapsam dışı değerlendirilen projelere ilişkin kapasite artırımı ve/veya genişletilmesinin planlanması halinde, mevcut proje kapasitesi ve kapasite artışı toplamı ile birlikte projenin yeni kapasitesi ek-2‘de belirtilen projeler,

seçme, eleme kriterlerine tabidir.

  

DANIŞTAY 14. DAİRESİNİN 2013/10649 E. SAYILI DOSYASINDA C BENDİ İLE İLGİLİ YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI VERİLMİŞTİR. MAHKEME KARARI UYARINCA DEĞİŞİKLİK YAPILIP YENİDEN GÖRÜŞE AÇILMASI GEREKMEKTEDİR.

  

Yapılacak yeni düzenlemede Mahkeme kararının gerekçelerine uygun değişiklik yapılmalıdır.

 

 

Bu nedenle bu madde yeniden düzenlenirken Mahkemenin durdurma kararı dikkate alınarak bir değişiklik yapılması gerekmektedir.

Yeni düzenleme yapılırken

c) ÇED Gerekli Değildir kararı verilmiş projelerde, mevcut proje ile kapasite artışı toplamı EK-2‘de yer alan eşik değerler ve üzerinde olan projeler,

seçme, eleme kriterlerine tabidir.

Şeklindeki önerinin değerlendirmeye alınması gerekmektedir. Ancak Bakanlıkça yeni taslak metni belirlendikten sonra görüş ve değerlendirmelerde bulunulabilecektir.

  

Çevresel etki değerlendirmesi gereklidir veya çevresel etki değerlendirmesi gerekli değildir kararı

MADDE 17 -(1) Bakanlık Proje Tanıtım Dosyalarını ek-4‘te yer alan kriterler çerçevesinde inceler ve değerlendirir. Bakanlık, bu aşamada gerekli görülmesi halinde Bakanlıkça yetkilendirilmiş kurum ve kuruluşlardan proje ile ilgili geniş kapsamlı bilgi vermesini, araç gereç sağlamasını, yeterliği kabul edilebilir kuruluşlarca analiz, deney ve ölçümler yapmasını veya yaptırmasını isteyebilir.

  

Proje Tanıtım Dosyası sürecinde de halkın katılımı toplantısı mutlaka gerçekleştirilmelidir. Halkın süreçlere katılımını, görüşlerinin alınmasını desteklememek ÇED‘in ve planlamanın temel dayanaklarına uygun değildir.  Ayrıca, taraf olduğumuz uluslararası sözleşmelerde halkın katılımı güvenceye alınmıştır. Ülkemizde 2007 tarihinde çıkarılan 9. 5 yıllık kalkınma planında da halkın katılımına özel vurgu yapılmaktadır. Yasal dayanaklar ve demokratik teamüller gereği halkın katılımı toplantısı yapılmadan büyük veya küçük tesislerin ÇED sürecine dair kararı verilmesi son derece yanlıştır.

(Yeni bir madde ihdas edilerek)

Proje hakkında Halkın Katılımı Toplantısı yapılır. Toplantı yeri ve tarihi 10 gün önceden ilan yolu ile yöre halkına duyurulur.

  

Çevresel etki değerlendirmesi gereklidir veya çevresel etki değerlendirmesi gerekli değildir kararı

MADDE 17 -(2) Bakanlık onbeş (15) iş günü içinde inceleme ve değerlendirmelerini tamamlar. Proje hakkında "ÇED Gereklidir" veya "ÇED Gerekli Değildir" kararını beş (5) iş günü içinde verir, kararı Valiliğe, proje sahibine ve Bakanlıkça yetkilendirilmiş kurum ve kuruluşlara bildirir. Valilik, bu kararı uygun araçlarla halka duyurur.

 

  

 

Duyuru  biçimi açıkça tanımlanmalıdır.

 

(2) Bakanlık onbeş (15) iş günü içinde inceleme ve değerlendirmelerini tamamlar. Proje hakkında "ÇED Gereklidir" veya "ÇED Gerekli Değildir" kararını beş (5) iş günü içinde verir, kararı Valiliğe, proje sahibine ve Bakanlıkça yetkilendirilmiş kurum ve kuruluşlara bildirir. Valilik, bu kararı ve karara dayanak belgeler ile dosyaları internette yayınlar, projeden etkilenen muhtarlıkların imzasına tebliğ eder, kararı köy meydanlarında anons, köy panosunda ilan aracılığı ile halka duyurur.

Ancak Bakanlıkça yeni taslak metni belirlendikten sonra görüş ve değerlendirmelerde bulunulması sağlıklı olacaktır.

(3) ÇED Gerekli Değildir kararı verilen proje için beş (5) yıl içinde mücbir sebep bulunmaksızın yatırıma başlanmaması durumunda ÇED Gerekli Değildir kararı geçersiz sayılır.

Yatırıma başlanmaması süresinin neden 5 yıl olarak belirlendiği anlaşılamamıştır. Öte yandan mücbir sebep gibi birçok konuyu içerebilecek bir ifade bilimsel temellerden uzaktır.

5 yıl içerisinde projenin yapılacağı alanda ekolojik değişimler, kuraklık, çevre problemleri, kirlilik yükünde değişim, yakındaki alanlarda yeni projeler gibi konular gündeme gelebilir ve önceden yapılan ÇED raporunun güncellenmesi veya yeniden bu konuda karar verilmesi gerekebilir. Bu nedenle 3 yıl (neden 5 yıl sorusunu da göz ardı etmeden) sonrasında mutlaka ÇED kararı gözden geçirilmelidir. Bu nedenle yeni bir ÇED raporunun hazırlanması yerinde olacaktır.

Bakanlıkça yeni taslak metni belirlendikten sonra görüş ve değerlendirmelerde bulunulabilecektir.

MADDE 18

(3) Proje sahibi, "ÇED Olumlu" kararını aldıktan sonra yatırımın başlangıç, inşaat dönemine ilişkin izleme raporlarını Bakanlıkça yetkilendirilmiş kurum ve kuruluşlara yaptırmakla, Bakanlıkça yetkilendirilmiş kurum ve kuruluşlar da bu raporları Bakanlığa sunmakla yükümlüdür.

 

Faaliyetlerin başlangıç, inşaat, işletme ve sona erdiği dönemler izlenmelidir. Örneğin atık depolama tesislerinin kapanmasını müteakip olası çevresel etkilerinin araştırılması yapılmalıdır. Kapanmasını müteakip ortaya bir kirlilik etkisi olması durumunda bu izleme olmadan anlaşılması mümkün değildir. Proje süresinde izleme ve kontrol bir kez yapılmaktadır. Bunun aylık ve iki aylık olarak yapılması ve olumlu ya da olumsuz şartların Bakanlığa veya Valiliklere aylık ve iki aylık olarak raporlanması ile ÇED dosyalarında belirtilmiş olan şartlardan sapıp sapmadıkları daha iyi izlenebilecektir.

3)Proje sahibi, "Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu" kararını aldıktan sonra yatırımın başlangıç, inşaat, işletme dönemi ve faaliyetin kapanmasını takip eden izlemelere ilişkin izleme raporlarını Bakanlıkça yetkilendirilmiş kurum ve kuruluşlara yaptırmakla yükümlüdür.

 

Yönetmeliğe aykırı uygulamaların durdurulması

MADDE 19 -(1) Bu Yönetmelik kapsamındaki projelerde;

b) "ÇED Olumlu" kararı ya da "ÇED Gerekli Değildir" kararı verildikten sonra, proje sahibi tarafından nihai ÇED Raporu veya Proje Tanıtım Dosyasında taahhüt edilen hususlara uyulmadığının tespit edilmesi durumunda söz konusu taahhütlere uyulması için projeyle ilgili Bakanlıkça/Valilikçe bir defaya mahsus olmak üzere süre verilebilir. Bu süre sonunda taahhüt edilen hususlara uyulmaz ise yatırım durdurulur. Yükümlülükler yerine getirilmedikçe durdurma kararı kaldırılmaz. 2872 sayılı Çevre Kanununun ilgili hükümlerine göre işlem tesis edilir.

  

  

ÇED raporu içerisinde verilen taahhütler olası çevre sorunlarını çözmeye yöneliktir. Kirletici yükü fazla olan (örneğin tehlikeli madde bertaraf tesisi, geri dönüşüm tesisi veya termik santral, nükleer santral v.b. ) tesislerin taahhütlerini yerine getirmemeleri halinde ciddi çevre sorunları yaşanabilir. Bu nedenle çevre ve halk sağlığını tehdit edecek faaliyetlerine dair taahhütlerin yerine getirilmemesi halinde, tesisin çalışması durdurulmalı ve uygunsuzluk giderildikten sonra tesisin çalışmasına izin verilmelidir. Öte yandan süre verilmemesi ile ÇED raporunun da önemli daha da fazla anlaşılacak, her alanda ÇED raporunun içeriğinde ve taahhütlerde özen gösterilmesi sağlanabilecektir. 

1) Bu Yönetmelik kapsamındaki projelerde;

b) "ÇED Olumlu" kararı ya da "ÇED Gerekli Değildir" kararı verildikten sonra, proje sahibi tarafından nihai ÇED Raporu veya Proje Tanıtım Dosyasında taahhüt edilen hususlara uyulmadığının tespit edilmesi durumunda süre verilmez ve yatırım durdurulur. Yükümlülükler yerine getirilmedikçe durdurma kararı kaldırılmaz. 2872 sayılı Çevre Kanununun ilgili hükümlerine göre işlem tesis edilir.

 

MADDE 19

a) "ÇED Olumlu" kararı alınmaksızın başlanan faaliyetler Bakanlıkça, "ÇED Gerekli Değildir" kararı alınmaksızın başlanan faaliyetler ise mahallin en büyük mülki amiri tarafından süre verilmeksizin durdurulur. "ÇED Olumlu" ya da "ÇED Gerekli Değildir" kararı alınmadıkça yatırıma ilişkin durdurma kararı kaldırılmaz. "ÇED Olumlu" ya da "ÇED Gerekli Değildir" kararı alınmaz ise, yatırımcı faaliyet alanını eski haline getirmekle yükümlüdür. 2872 sayılı Çevre Kanununun ilgili hükümlerine göre işlem tesis edilir.

  

Faaliyet alanını eski haline getirilip getirilmediği ve bu işlemini Bakanlığa ve Valiliğe, Bakanlıkça yetkilendirilmiş kurum ve kuruluşlar aracılığıyla bildirimi takip edilmelidir.

a) "Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu" kararı alınmaksızın başlanan faaliyetler Bakanlıkça, "Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir" kararı alınmaksızın başlanan faaliyetler ise mahallin en büyük mülki amiri tarafından süre verilmeksizin durdurulur." Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu" ya da "Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir" kararı alınmadıkça yatırıma ilişkin durdurma kararı kaldırılmaz. Faaliyet hakkında 2872 sayılı Çevre Kanununun ilgili hükümlerine göre işlem tesis edilir. "ÇED Olumlu" ya da "ÇED Gerekli Değildir" kararı alınmaz ise, yatırımcı faaliyet alanını eski haline getirmekle ve bu işlemini Bakanlığa ve Valiliğe, Bakanlıkça yetkilendirilmiş kurum ve kuruluşlar aracılığıyla bildirmekle yükümlüdür. 

 

MADDE 21 -(1) Proje sahibinin herhangi bir nedenle değişmesi durumunda; projenin yeni sahibi, devirle ilgili bilgi ve belgelerin tasdikli suretini, taahhütnamesini ve imza sirkülerini Valiliğe sunmakla yükümlü olup, projenin önceki sahibinin taahhüt ve yükümlülüklerini, devir tarihinden itibaren, başka bir işleme gerek kalmaksızın üstlenmiş sayılır

 

Maddenin taslaktaki haliyle yüklenme fiilinin Bakanlığa/Valiliğe  istenen evrakları sunmakla başlayacağı anlaşılmış olup  faaliyet değişikliği yapılmış  ancak Bakanlığa yada Valiliğe bildirim yapılmamışsa herhangi bir çevresel uygunsuzluk durumunda kime işlem yapılacağı  noktasında karışıklık olacaktır. Bu nedenle proje sahibinin değişmesi durumunda tüm yükümlülüklerin başka bir işleme gerek kalmaksızın yüklenmiş sayılacağı bunun için  bildirim şartına bağlanması kaldırılmalıdır.

(1) Proje sahibinin herhangi bir nedenle değişmesi durumunda  önceki sahibinin taahhüt ve yükümlülüklerini başka bir işleme gerek kalmaksızın yüklenmiş sayılır ancak projenin yeni sahibi, devirle ilgili bilgi ve belgelerin tasdikli suretini, taahhütnamesini ve imza sirkülerini Bakanlığa/Valiliğe (İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü) bildiririr.

Askeri projeler

MADDE 23 -(1) Askeri projelerle ilgili ÇED uygulamaları ilgili kurumun görüşü alınarak Bakanlık tarafından belirlenir.

  

 

Askeri projeler de büyüklülerine göre ÇED kapsamı içinde yer almalıdır.

  

Olağanüstü durumlar ve özel hükümler

MADDE 24 -(1) Aşağıdaki projeler için uygulanacak yöntem Bakanlıkça belirlenir:

a) Afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi işlemleri, doğal afetler sonucu yıkılan, bozulan, tahrip olan veya hasar gören herhangi bir yatırımın bulunduğu yerde kısmen veya tümü ile yeniden gerçekleştirilmesi planlanan projeler,

  

Afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi, kentsel dönüşüm uygulamaları içerinde yer almakta olup bu tip projeler ÇED kapsamı içine alınmalıdır.

  

Olağanüstü durumlar ve özel hükümler

MADDE 24 -(1)

c) Organize Sanayi Bölgeleri, İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri, Endüstri Bölgeleri, Serbest Bölgeler ile Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde kurulması planlanan projelere ilişkin ÇED sürecinde Halkın Katılımı Toplantısının yapılıp yapılmayacağı,

  

Halkın katılımı toplantısının bu alanlar için de yapılması gerekmektedir. Bölgedeki halkı ilgilendiren geniş alanları etkileyen projelerdir. Bu nedenle halkın katılımı toplantısı mutlaka yapılmalıdır.

  

Entegre projeler

MADDE 25 -(1) Bu Yönetmeliğe tabi birden fazla projeyi kapsayan entegre bir projenin planlanması halinde, Bakanlıkça entegre proje için tek bir ÇED Başvuru Dosyası/Proje Tanıtım Dosyası hazırlanması istenebilir.

Entegre projenin tanımı tanımlar kısmında yapılmalıdır

  

Arama projeleri

MADDE 26 - (1) Maden, petrol, doğalgaz, kaya gazı veya jeotermal kaynak arama projeleri için EK-4‘te yer alan ‘proje tanıtım dosyasının hazırlanmasında esas alınacak seçme eleme kriterleri‘ doğrultusunda hazırlanan Proje Tanıtım Dosyası ile Bakanlığa müracaatta bulunulur.

(2) Proje sahibi, arama projeleri için, çevresel etkilerin araştırılması amacıyla, bir dilekçe ekinde EK-4‘e göre hazırlanan 3 adet Proje Tanıtım Dosyasını Bakanlığa sunar. Bakanlık sunulan Proje Dosyasını inceleyip değerlendirerek, proje hakkında ‘ÇED Gerekli Değildir veya ÇED Gereklidir Kararı‘ verir. ÇED Gereklidir Kararı verildiği takdirde, Ek-3‘te yer alan formata göre ÇED Başvuru Dosyası hazırlanması istenir.

(3) Arama projelerine ilişkin Proje Tanıtım Dosyası hazırlayanlarla ilgili hususlar tebliğ ile belirlenir.

Maden arama faaliyetleri Anayasa Mahkemesi kararı başta olmak üzere birçok Yüksek Mahkeme kararı ile de tartışılır hale geldiğinden bu konunun geniş katılımlı bir toplantıda değerlendirmeye alınması sonucunda yeni bir düzenleme yapılması gerekir.

Bu konuda yapılacak tartışmadan çıkan sonucun Bakanlıkça yeni taslak metni haline getirildikten sonra yeniden görüş ve değerlendirmelere açılması sağlıklı olacaktır.

Kanuni kapsam dışı projeler

GEÇİCİ MADDE 2 - (1) 23/6/1997 tarihinden önce kamu yatırım programına alınmış olup; 29/5/2013 tarihi itibariyle planlama aşaması geçmiş ve ihale süreci başlamış olan veya üretim veya işletmeye başlamış olan projeler ile bunların gerçekleştirilmesi için zorunlu olan yapı ve tesisler Çevresel Etki Değerlendirmesi kapsamı dışındadır.

Anayasa Mahkemesi ve Danıştayın kararlarına aykırıdır.

Öte yandan ÇED muafiyetinin sağlanması ülkemizdeki çevre sorunlarının daha da artmasına neden olmaktadır. ÇED bir belge veya rapor olarak görülmemeli, planlama süreci olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle planlamadan muafiyet sağlanması bilimsel değildir.

İPTAL EDİLMESİ VE YENİ YÖNETMELİKTEN VE KANUNDAN ÇIKARILMASI GEREKİR.

GEÇİCİ MADDE 3 - (1) Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğinin ilk yayım tarihi olan 7/2/1993 tarihinden önce üretime ve/veya işletmeye başladığı belgelenen projeler Çevresel Etki Değerlendirmesi kapsamı dışındadır.

  

Anayasa Mahkemesi ve Danıştayın kararlarına aykırıdır.

Öte yandan ÇED muafiyetinin sağlanması ülkemizdeki çevre sorunlarının daha da artmasına neden olmaktadır. ÇED bir belge veya rapor olarak görülmemeli, planlama süreci olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle planlamadan muafiyet sağlanması bilimsel değildir.

İPTAL EDİLMESİ VE YENİ YÖNETMELİKTEN VE KANUNDAN ÇIKARILMASI GEREKİR.

  

  

  

EK - 1 ve EK - 2 listelerinde yapılan değişikliklerin amacı anlaşılamamıştır. Golf sahalarının ÇED zorunluluğunun kaldırılması, birçok tesiste kapasitelerinde yapılan değişikliklerin bilimsel-teknik temellerinin neler olduğu belirsizdir. Ek-1 ve Ek-2 listelerinin teknik, bilimsel, katılımcı anlayışla ve mahkeme kararlarını gözeterek hazırlanması gerekmektedir. Bunun için de bir çalıştayın yapılması ve listelerin detaylı olarak tartışılması yararlı olacaktır. 

  

  

  

  

  

  

  

  

  

  

  

  

  

  

  

  

  

  

  

  

  

  

  

  

  

  

  

  

  

  

  

  

  

  

 

 

 

 

 

29.08.2014 00:00
Okunma Sayısı: 991
Fotoğraf Galerisi