"Çevre kirliliğine ilişkin veriler kamuoyu ile paylaşılsın"

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Genel Başkanı Baran Bozoğlu, Avrupa Birliği (AB) tüzüğünün tesislerden kaynaklanan çevresel kirliliğin kamuoyu ile açık bir şekilde paylaşılmasını öngördüğünü kaydetti. Bozoğlu, "Çevre ve Şehircilik Bakanlığı hava kirliliği konusunda bunu yapıyor. Solunan havaya dair güncel verileri,  internet sitesinde kamuoyu ile paylaşıyor. Ancak su ve toprak kirliliği gibi tüzük kapsamında öngörülen diğer bütün kirleticilere dair tesis bazlı verilerin hepsinin kamuoyu ile paylaşılması gerek" dedi.

Bozoğlu,  Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilileri Nebahat Yaman ile Betül Keskin Çatak ve Dr. Peter Futo ile makamında bir araya geldi. Ziyarette AB ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından finans edilen  "Türkiye`de Avrupa Kirletici Salım ve Taşıma Kaydı (Avrupa-KSTK PRTR) Konusunda Kapasite Artırımı İçin Teknik Yardım Projesi" gündeme geldi.

Sağlıklı çevrede yaşama hakkı

Bozoğlu, projeye ilişkin olarak şunları kaydetti:

"AB tüzüğü,  tesislerden kaynaklanan çevresel kirliliğin kamuoyu ile açık bir şekilde paylaşılmasını öngörüyor ve biz bu konuyu oldukça önemsiyoruz. Türkiye`de aslında bilgi ve paylaşımı konusunda çeşitli mekanizmalar var. Örneğin Bilgi Edinme Kanunu kapsamında biz vatandaşlar olarak bilgiye ulaşabiliyoruz. Bir çok ülkede olmayan bir özellik bu. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı hava kirliliği konusunda bunu yapıyor. Solunan havaya dair güncel verileri,  internet sitesinde kamuoyu ile paylaşıyor. Bu oldukça önemli. Biz bu paylaşılan bilgiler üzerinden hava kirliliğine dair rapor hazırlayabiliyoruz. Dolayısıyla çevre kirliliği hakkındaki bilginin kamuoyu ile paylaşılması bizim gibi teknik oda ve insanların,  kamuoyuna tabiri caizse fikir vermesi adına oldukça yararlı.  Ancak su ve toprak kirliliği gibi tüzük kapsamında öngörülen diğer bütün kirleticilere dair tesis bazlı verilerin hepsinin kamuoyu ile paylaşılması gerekiyor. Dileriz Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yürütülen ve AB tarafından desteklenen bu proje başarılı olur ve Türkiye`de çevresel anlamda tüm sağlıklı veriler kamuoyu ile paylaşılır hale gelir. Biz de sağlıklı çevrede yaşama hakkımız adına mevcut durum tespiti yapabiliriz."