"Mutlaka denetim yapacaksınız"

"Bunun için de çevre mühendisi istihdam edeceksiniz"

TMMOB`a bağlı Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) Genel Başkanı Baran Bozoğlu, "Bu ülkenin toprağından hâlâ tehlikeli atık çıkıyor. Beyan esasla bu ülkede atık sorunu çözülemez. Beyan kullanıyorsanız bile denetim yapacaksınız. Bunun için de çevre mühendisi istihdam edeceksiniz" dedi. Bozoğlu, "Bu halkın temiz su içmek, temiz havada yaşamak, topraklarının temiz olması hakkı. Ve bunu çevre mühendisleri sağlayacak. Bunu bakanlık çevre mühendisine sahip çıkarak sağlayacak" diye konuştu.

Bozoğlu ile ÇMO Genel Sekreteri Cem Ferda Tunçer, "8. TÜRKTAY Türkiye`de Tüm Yönleriyle Atık Yönetimi" paneline katıldı. Bozoğlu, panelde çevre mühendisliği istihdamına ilişkin konuştu. Bozoğlu, şunları kaydetti:

"Bu ülkenin toprağından hâlâ tehlikeli atık çıkıyor. Başkent Ankara`nın göbeği Mamak`tan daha bir iki ay önce tehlikeli atık çıktı. Variller sokağa konmuş, arkada gecekondular. Hemen yanında bir park var ve çocuklar oyun oynuyor. Oysa çocuklarımız bizim geleceğimiz. Öncelikle şunu bir ortaya koyalım beyan esasla bu ülkede atık sorunu çözülemez. Beyan kullanıyorsanız bile denetim yapacaksınız. Bunun için de çevre mühendisi istihdam edeceksiniz.

"Çevre mühendisini evrak memuru yaptılar"

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kurulurken personelin bir kısmı Orman ve Su İşleri Bakanlığı`nda kaldı. Her iki bakanlıkta da personelin liyakatına hiç değer verilmedi. Uluslararası ortamda toplantılara katılan, projeler yürüten, Avrupa Birliği (AB) Araştırma Enstitüsü`nde görev yapan çevre mühendislerini evrak memuru yaptılar. Birçok mevzuat, yönetmelik çıkartıldı. Bakanlık merkez teşkilatından evrakçısına kadar hepsi bu mevzuatla boğuşmaya çalıştı. Hâlâ buna devam ediyorlar."

"Çevre görevlisi değil çevre mühendisiyiz"

Bozoğlu, şöyle devam etti:

"O sıra neyle karşılaştık biliyor musunuz? Çevre görevlisi kavramıyla. 2006 yılında bu garip ifadenin çevre kanununa konması ile beraber çevre mevzuatının da bitirildiği bir süreçle karşı karşıya kaldık. Kavga ettik, mücadele ettik yönetmeliği değiştirdik. Çeşitli kazanımlarımız oldu ondan sonra bir baktık yeni bakanımız gelir gelmez sanki Türkiye`de hiç problem yokmuş gibi ilk mevzuat yine çevre görevlisi oldu. Yine istihdam koşullarımız baltalandı. Sonuç itibarıyla yıllardır boğuştuğumuz bu çirkin kavramdan artık biz çok sıkıldık. Biz çevre görevlisi değil çevre mühendisiyiz. Bize çevre görevlisi işi yaptırmaya çalışanlara da yüzümüzü dönmemiz gerekiyor arkadaşlar. Bu halkın temiz su içmek, temiz havada yaşamak, topraklarının temiz olması hakkı. Ve bunu çevre mühendisleri sağlayacak. Bunu bakanlık çevre mühendisine sahip çıkarak sağlayacak.

Lisanssız depolama alanları

Tehlikeli atık miktarı 1.5 milyon olarak beyan edilmiş. Beyan var ama bertaraf yok. Bin 397 belediyede 83 düzenli depolama alanı var. Bunların 53`ünün lisansı yok. Bu belediyeler kim biz bunu açıkladık. İçlerinde tüm siyasi partiler var. Mars`a insanlar araç gönderirken bizim sokaklarımızda hâlâ sokak toplayıcıları garip garip arabalarla kendi hayatlarını ve bizim hayatlarımızı riske atarak atık topluyor."

Kamuda istihdam sorunu

"Yakma tesislerinde ve hurda metal işleme tesislerinde neden çevre mühendisi çalıştırılmıyor?" diye soran Bozoğlu, kamuda istihdam konusuna dikkati çekti. Bozoğlu, "Bazen insanın cidden tüyleri diken diken oluyor. 2016 yılında kamuya sadece 26 kişi alınmış, 2017`de ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı`na  bir tane bile çevre mühendisi alınmamış" dedi. Bozoğlu, "Bu insanlar mezun oluyorlar nerede iş bulacaklar, kredi borçlarını nasıl ödeyecekler? Nasıl evlenecek ve çoluk çocuğa karışacaklar?" diye konuştu.

"Sıhhiye`de yılda 297 gün hava kirli"

Bozoğlu, şunları kaydetti:

"AB Entegre Çevre Uyum Stratejisi`nde (UÇES) Türkiye`de 88 milyar avro çevresel yatırım yapılması gerektiği belirtiliyor. Bu miktarın ne kadarı çevre mühendisi istihdamını öngörüyor biz bunu göremedik. Bu ülkenin çevre mühendisleri belki bu sektörün en büyük çilesini çeken insanlar. Ancak UÇES`te çevre mühendisi istihdamına dair bir şey yok. Çevre sorunlarına baktığımızda bir kere çok net olarak hava kirliliğimiz var. Ankara Sıhhiye meydanında şu an 3-4 hastane bulunuyor. İnsanlar oraya şifa bulmaya gidiyor ama hava orada yılın 297 günü kirli. Bu kirlilik İstanbul, İzmir, Düzce`de de var. Bütün siyaset alanı bundan sorumlu. Suyumuza bakınca derelerimiz, göllerimiz hâlâ temiz akmıyor. Tarım alanlarımızda ise neredeyse temiz toprak kalmamış durumda."

ÇMO Genel Başkanı Baran Bozoğlu‘nun panel konuşmasına linkten ulaşabilirsiniz.