TMMOB Çevre Mühendisleri Odası
TMMOB
Çevre Mühendisleri Odası
BASIN AÇIKLAMASI: ALİAĞA GEMİ YANGINI, HMS BRİSTOL GEMİSİ VE ALİAĞA GEMİ SÖKÜM TESİSLERİ

ALİAĞA GEMİ YANGINI, HMS BRİSTOL GEMİSİ VE ALİAĞA GEMİ SÖKÜM TESİSLERİ

1967'de inşasına başlanan ve 1973'te donanmaya katılan yaklaşık 50 yıllık aktif hizmetin ardından 2020'de emekliye ayrılan; 154,6 metre uzunluk ve 17,1 m genişliğindeki HMS Bristol gemisinin satış ihalesini LEYAL Gemi Söküm Şirketi kazandı. Haziran 2025'te Portsmouth limanından Türkiye'ye doğru yola çıkan savaş gemisinin 3 Temmuz tarihinde (bugün) Aliağa’ya ulaşmasını beklerken Aliağa’da Gemi Söküm Tesislerinde çıkan yangın haberini aldık. Yangının 2023 yılında Şimşekler Gemi Söküm Şirketi için satın alınan ve 2 yıldır söküm için bekletilen Sloug gemisinde çıktığı, yangına müdahalenin devam ettiği, bölgenin boşaltıldığı bilgileri paylaşıldı.

Söküm için getirilen gemilerin isimleri ve özellikleri değişse de gemilerin ülkeye giriş ve söküm süreçlerindeki usulsüzlükler, izin ve raporlardaki eksiklikler, uygunsuz çalışma şartları, yetersiz denetim ve alınmayan çevresel önlemler ile birlikte gemi söküm süreci ile ilgili sorun ve tehlikelerin büyümeye devam ettiğini defalarca paylaştık.

Bugün yaşadığımız olay da bu denetimsizlik zincirinin bir halkası olarak eklendi. Zaten kendisi tehlikeli atık olarak anılması gereken Sloug isimli geminin kimyasal ve yakıt içeriği iddiaları ve izin işlemleri konusunda hem Şubemiz hem de gemi söküm süreci ile ilgili birlikte mücadele yürüttüğümüz meslek odaları ve platformlar tarafından basın açıklamaları paylaşılmış, milletvekilleri tarafından soru önergeleri verilmişti. İlgili Bakanlık tarafından gemi sökümüne başlanmadığı, geminin gas free belgesi, radyasyon ölçüm raporu ve tehlikeli madde envanter raporunun bulunduğu, ölçüm sonuçlarının standartları sağladığı, geminin mütemmim cüzü dışında kimyasal atık içermediği paylaşılmıştı. Özetle; her bilgi edinme başvurumuza verilen cevaplarda olduğu gibi; belgelerin tam olduğu, işlemlerin ulusal ve uluslararası mevzuata uygun olarak yürütüldüğü ve Çevre Kanunu kapsamında gerekli denetimlerin yapıldığı yazılmış ama ilgili raporlar paylaşılmamıştı.

Kutio, Ehane, NAE Sao Paulo, Slough ve diğer gemilerle ilgili yaşanan süreç gemi söküm sürecinin denetimsiz bir şekilde yürütüldüğünü gösteriyor. Sormaya ve uyarmaya devam ediyoruz.

Yangınla ilgili olarak;

  • SLOUG adlı geminin sökümüne başlandı mı? Söküme başlandı ise ne zaman izinler verildi? Gemide petrol ve kimyasal atık bulunduğu iddiası doğru mudur?
  • Yangın riskine karşı önlem alınmadı mı? Yangının çıkış nedeni nedir?
  • Yanma sonucu oluşan emisyonların kontrolü için önlem alınmakta mıdır?

 

Atıkların yanması sonucunda karbondioksite ilave olarak yanan maddenin özellikleri ve ortam şartlarına bağlı olarak zehirli gazlar oluşmaktadır. Poliklorlu bifeniller (PCB), poliaromatik hidrokarbonlar (PAH) gibi son derece zehirli ve kanserojen etki yaratan, doğada da kalıcı özellik gösteren kirleticilerin yanı sıra son derece tehlikeli gazlar da açığa çıkmaktadır. Yanma sonucu oluşan emisyonların çevre ve halk sağlığına olumsuz etkileri bulunmaktadır. Yangın sırasında söndürme çalışmalarında görev alan personelin uygun maske ve kişisel koruyucu ekipmana sahip olması, bölgede bulunan ve oluşan dumandan etkilenenler için de ayrıca koruyucu önlemlerin alınması gerekmektedir. Yangın sonrasında oluşan atıklar, su ve toprak kirliliğine neden olmaması için uygun şekilde bertaraf edilmelidir. Yangın sonrası açığa çıkan kimyasalların hava, su, toprak ve bitki örtüsü üzerine etkileri araştırmalıdır. Yangından etkilenen kişilerin sağlık durumları kontrol altında tutulmalıdır.

SLOUG ve HMS BRİSTOL gemileri ve Aliağa’da sökülecek her gemi ile ilgili olarak;

  • Gemi ile ilgili Tehlikeli Madde Envanter Raporu bulunmakta mıdır?
  • Geminin notifikasyon onayı var mıdır?
  • Gemi Aliağa’ya gelmeden önce gas free belgesi sunulmuş mudur?
  • Gemiye ilişkin söküm izni verilmiş midir?
  • Radyasyon doz hızı veya radyoaktivite düzeyine ilişkin herhangi bir ölçüm yapılmış mıdır? Yapıldıysa, kullanılan yöntemler ve ölçüm sonuçları nelerdir?
  • Ham petrol ve kimyasal atık bulunduğu iddiaları doğru ise bunun miktarı nedir?
  • Geri dönüşüm ve atık bertaraf süreçlerine ilişkin planlar sunulmuş mudur?
  • Söküm işlemleri safhasında alınacak çevresel önlemler nelerdir?
  • İşçi sağlığı ve güvenliğine ilişkin önlemler nelerdir?

Yukarıdaki sorulara belge ve raporlarıyla birlikte cevap verilmesini talep ediyoruz.

Gemi söküm süreci, tekil gemiler üzerinden değil; söküm faaliyetleri ile birlikte tekrarlanan usulsüzlükler, ulusal mevzuatımızdaki eksiklikler, denetim yetersizlikleri, atık ithalatı ve Aliağa Bölgesinin mevcut çevresel sorunları ile birlikte ele alınmalıdır.

Gemi Söküm Tesislerinin tabi olduğu Avrupa Birliği Yasal Mevzuatı ile Türkiye’de uygulanan yasal mevzuat karşılaştırıldığı zaman Türkiye’deki yasal mevzuatın yetersiz kaldığı adeta gemi geri dönüşüm tesislerinin çevreyi ve doğayı katletmesinde bir sakınca olmadığı ve denetimlerin şeklen yapıldığı “kanun üstünde” bir bölge statüsü kazandığı görülmektedir.

Yaşanan örnekler gemi sökümleri ile ilgili işlemlerin yasal mevzuata uygun olarak gerçekleşmediğini, denetimlerin yetersiz kaldığını göstermektedir. Diğer taraftan Aliağa Gemi Söküm Bölgesi için tanımlanan muafiyetler ile gemi söküm faaliyetlerine özel bir statü getirilmesi kamusal denetimi zayıflatan bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır.

Basel Sözleşmesi ve Çevre Kanunu gereğince ithal edilerek sökümü gerçekleştirilecek gemilerin tehlikeli atıklardan arındırılmış olarak sökümü gerçekleştirilmelidir. İzin işlemleri sırasında sunulacak tehlikeli madde envanterleri, söküm planları, atık yönetim planları konusunda uzman olan personel tarafından titizlikle incelenmelidir.

Söküm için getirilen tüm gemilerin fiziki koşullarının sunulan belgelerle uyumlu olup olmadığını tespit edilmesi için konusunda uzman personel tarafından gerekli denetimler yapılmalıdır.

Gemilerin sökülmesi sürecinde tehlikeli madde envanter raporları, söküm planları, atık yönetim planları, asbest ve radyoaktivite ile ilgili özel mevzuat kapsamında gerekli envanter ve ölçüm raporları istenmeli ve konusunda uzman olan personel tarafından titizlikle incelenmelidir.

Asbest içermesi halinde Asbestli Çalışmalarda Sağlık Ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik kapsamında gerekli önlemler alınmalıdır.

Radyoaktivite ölçümleri yapılmalı, radyoaktivite tespiti halinde ilgili mevzuat kapsamında gerekli önlemler alınmalıdır.

İşçi sağlığı ve güvenliği ile ilgili İLO tarafından hazırlanan rehber dokümanlar ışığında ve yasal mevzuat kapsamında gerekli önlemler alınmalıdır.

Mevcut söküm yöntemi yerine kuru havuzda söküme geçiş için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Geçiş aşamasında sıvı atıkların ve atıksuların tahliyesi için gerekli önlemler alınmalıdır. Atıkların deniz kirliliğine neden olmaması için gerekli önlemler alınmalıdır.

Türkiye'nin tek gemi söküm tesisinin bulunduğu yer olan Aliağa, ağır sanayi yükü ile birlikte çok hassas bir bölgedir ve kapasitesini doldurmuş durumdadır. Bu nedenle özel işletim koşullarının gerekli olduğu bir yerdir. Bu nedenle de şeffaf, çalışan sağlığı, çevre ve halk sağlığı ile doğayı koruyan bir perspektifle süreç yürütülmelidir.

Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi olarak, kamusal sorumluluğumuz, yasa ve mevzuatımızın bize verdiği görev ve sorumluluk kapsamında ülkemizin tehlikeli atık çöplüğü haline gelmemesi, denizlerimizin kirlenmemesi, çevre ve yaşam hakkının korunması adına çalışmalarımıza devam edeceğimizi kamuoyuyla bir kez daha paylaşıyoruz.

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi

 

03.07.2025 17:34
Okunma Sayısı: 99